I
bugün dünyada hiçbir uçurtma yere inemedi
açılan bütün koridorlardan savaş suçluları geçti
dükkan camları yine ayna olamadan kırıldı
aynada iki kişi gören her adam gölgesinden habersizdi
II
dün kasım değildi bugün kasımın olduğu bahar da değildi
dünyanın en güzel senesi geçmiş zaman olalı birkaç ışık yılı bile olmadı
saniyeler tahta kurdundan geçilmeyen ahşaplarmış
olamadığım her marangozdan kulağıma beş kere okundu
III
sana karşı her korkuluğum şimdi demirden
demirden kapkara istanbul’a bir darbe değil bu gayretim
dokunsam ağlayacak her şehir zaten benim gözümde istanbuldur
dokunsam da dağılmayacak tek tepe veznecilerde çayı berbat tahta masalar
ve sana sarıldığım her durak toplamda beş dakika
bizi izledi tüm şehir son sarıldığımda sana
bu dize bu şiirin olmayabilirdi
kapatamadığım tek pencereden kar yemesek kışa daha çok varken
IV
meteorolojik her vaka bende vuku buluyor
işte o anda görmeyen bir veysel de bana veriliyor
ama ben bulunabilecek kadar uzaktayım
beni eliyle koyduğun gibi halen kralı olan bir ülkenin sarı trenlerinde bulabilirsin
kainat, adresi açık alemdir!
V
içerisinde zorlama olan her din kadar güneşim var şimdi
bin beş yüz defa öldürdü bugün birbirini güneş ve ay
daima biraz kabahatli insan dün hiç kabahatsiz açtı perdeleri
Giordano Bruno bir kez daha öldü Galileonun yerine
susmak, susuz boğar
VI
bugün dedem bir kez daha çevirdi anahtarı bulunabilecek de görülemeyecek kadar uzağa
babam bir kez daha yarı yolda şoför koltuğuna geçti
annem bir kez daha balkonun eşiğinde yürüdü
dost dost diye yola sarıldım
konuşmak dikenle boğar
Fırat Abdullah Gencer - TraKTU's 6. Şiir Yarışması ikincisi
Bahçeşehir Üniversitesi
Comments