KTÜ Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Celal Tekinbaş ve ekibinin geliştirdiği trakeada darlık oluşması sebebiyle solunum sıkıntısı çeken hastalara yönelik, ameliyat sonrasında hastaların daha rahat bir süreç geçirmelerini sağlayan ameliyat yöntemi hakkında konuştuk. Prof. Dr. Celal Tekinbaş geliştirdikleri yöntemin tıp literatürü için önemli bir kazanç olduğunu bizlere aktardı.
Hocam öncelikle kendinizden ve ekibinizden bahseder misiniz?
Ben KTÜ Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalının kurucu öğretim üyesiyim. 2005 yılında fakülteye gelmemle beraber bu bölüm kuruldu. Şu anda ana bilim dalımızda üç öğretim üyesi, beş araştırma görevlisi ve yirmi beş diğer değerli personel ile 16 yataklı servis ve 4 yataklı yoğun bakım ünitesiyle hizmet veriyoruz. Türkiye’de üniversiteler içerisinde en fazla ameliyat yapan bölümlerden biriyiz, haftada 4 gün ameliyat yapıyoruz. İstatistiklerimize göre dünya standartlarının üzerinde ameliyat başarımız söz konusu. İnsanların hem sosyal hem de bilimsel açıdan tatmin olduğu bir ana bilim dalında çalışmaktan gurur duyuyorum.
Yaptığınız son çalışmanın konusuna giriş yapacak olursak “trakeanın segmental rezeksiyonu” nasıl bir işlemdir? Hangi durumlarda uygulanması gerekir?
Bildiğimiz üzere trakea 10-12 cm uzunluğunda olan ana nefes borusudur. Trakeada iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere birçok nedenden dolayı darlık oluşabilir. İyi huylu darlıkların oluşumuna öncelikle mekanik ventilatör dediğimiz, solunum cihazına bağlı hastalarda kullanılan, boğazdan nefes borusuna sokulan tüp neden olur. Trakeanın kendisinde ya da etrafındaki dokularda oluşan iyi huylu tümörlerden tutun, komşu dokulardaki enfeksiyonlara kadar birçok farklı neden de iyi huylu trakea darlığına sebep olabilir. Kötü huylu darlıklara ise bazen metastatik tümörler bazen de trakeanın kendisinden veya etrafındaki dokulardan kaynaklanan kötü huylu tümörler neden olur. Biz böyle durumlarda, nefes borusunun yaklaşık yarısını çıkarıp kalan kısımları uç uca dikip anastomoz ediyoruz.
Anastomozun gerginliğinin öneminden bahseder misiniz? Hangi komplikasyonlara neden olabilir?
Anastomoz ne kadar gergin olursa anastomoz hattında granülasyon dokusu dediğimiz nedbe dokusu o kadar fazla oluyor. Ayrıca gerginliğin fazla olması dikiş materyalinin atma, anastomozun kopup ayrılma ihtimalini yükseltiyor. Eğer anastomoz hattı ayrılırsa trakeadaki hava ve sekresyonlar dışarı kaçar ve bu duruma bağlı olarak mediastinite varan ciddi enfeksiyonlar, aspirasyon ve solunum yetmezliği gelişebilir. Bu sebeplerden dolayı anastomoz hattının gergin olmasını istemiyoruz.

Anastomozun gerginliği azaltmada yaygın olarak kullanılan yöntemden bahseder misiniz?
Anastomozun gerginliğini azaltmak, anastomoz hattında yeni darlık oluşmasını ortadan kaldırmak ve dikişlerin kopup anastomoz yetmezliği dediğimiz, hattan havanın dışarı kaçmasını engellemek için farklı yöntemler uygulanmıştır. Şu anda bu yöntemlerden en fazla uygulananı ise çenenin göğüs ön duvarına dikilmesidir. En az bir hafta boyunca çene bu şekilde dikili kalır. Çenesini öne doğru bastıran biri bu pozisyonda bir şeyi yutmanın ne kadar güç olduğunu, yemeklerin nefes borusuna kaçma ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu, ciddi boyun ağrıları olabileceğini, uyuma pozisyonunun ne kadar zor olduğunu, ciddi manada birçok psikosomatik ve organik problemle karşılaşılabileceğini rahatlıkla anlayabilir.

Görsel 1: Çenenin göğüs ön duvarına dikilmesi (1).
Çenenin göğüs ön duvarına dikilmesine alternatif olarak sizlerin geliştirdiği yöntemi anlatır mısınız?
Anastomoz hattındaki kıkırdak kısmın bir altındaki ve bir üstündeki kıkırdak kısımlar arasına, yan taraflardan “U” şeklinde getirerek retansiyon dediğimiz gerginliği azaltıcı, iki sütür atıyoruz. Yani gerginliğin anastomoz hattına değil de yanlardaki sütürlere yansımasını sağlıyoruz. Hattaki gerginliği en aza indirdiğimizden granülasyon dokusunun azalmasına da imkân tanımış oluyoruz ve bu sayede dikiş hattında tekrar darlık oluşma riski de azalıyor. Aynı zamanda daha önce bahsettiğimiz yaklaşık bir haftalık zaman diliminde hastanın psikosomatik ve tıbbi sorunlar yaşamasını önlüyoruz.

Görsel 2: Geliştirilen tekniğin, trakeadaki anastomoz gerginliği azaltıcı sütürlerinin çizimi (2).

Comments