
İnci Küpeli Kız ( Girl with a Pearl Earring ) tablosu 1665-66 yılları arasında Hollandalı sanatçı Johannes Vermeer tarafından yapılmıştır. “Hollandalı Mona Lisa” olarak da adlandırılması normaldir çünkü her iki tabloya da baktığımızda modelin gizemli bakışlarından resimdeki kadının kimliğini çevreleyen spekülasyonlara kadar gizemli bir hava paylaşılmaktadır. Bu tablodaki modelin kimliği hala bilinmezliğini korumaktadır. “İnci Küpeli Kız” tablosuna ilk bakıldığında bir portre olduğu düşünülebilir ancak bu tablo bir portre değil bir ‘tronie’ dir. Tronie; kim olduğu meçhul olan bir kişiyi, bazen abartılı bir yüz ifadesiyle bazen de sıra dışı ve şaşaalı bir kostümle tasvir eden resim türünü ifade eder. Esasen, sanatçıların hayal gücünde canlanan idealleştirilmiş bir yüz veya karakter çalışmasıdır.
Tabloyu incelediğimizde siyah bir arka planda genç bir kadının omzunun üzerinden başını hafifçe yana yatırarak dudakları hafifçe aralık bir şekilde parlak gri-mavi renkli gözleri ile bizlere baktığını görmekteyiz. Başında Türk sarığına benzer bir mavi-sarı baş örtüsü bulunmakta ve tabloya ismini veren devasa ‘inci bir küpe’ takmaktadır. Tüm bu detaylar, sanatçının renkleri ve ışığı ustaca kullanmasıyla görenleri büyüleyen bir eser ortaya çıkarmıştır. Tablo, Vermeer'in ustaca kullandığı resim tekniğine her yönden zengin bir örnek sunmaktadır. Yüz; çok yumuşak bir şekilde, büyük ayrıntılarla değil, kademeli geçişler ve görünmez fırça darbeleriyle modellenmiştir. Giysiler daha şematik olarak tasvir edilmiş ve yansıyan ışığı imâ eden küçük boya noktalarıyla canlandırılmıştır. Ayrıca Vermeer’in ışığın ustası olduğunu; modelin dudağının hafif nemli ve parıltılı olmasından ayrıca gözlerinin büyüleyici ışıltısından ve küpedeki ışığın kullanımından da anlayabiliriz.
İnci Küpeli Kız tablosu Vermeer’in damadı tarafından satıldıktan sonra yaklaşık 200 yıl boyunca saklı kalmıştır. 1881 yılında Lahey'deki “Venduhuis der Notarissen”de açık artırmaya çıkarıldığı bilinmektedir. İnceleme gününde, tablo sanat koleksiyoncusu olan Vermeer’in arkadaşı Des Tomb ile birlikte, etkili kültür yetkilisi Stures’in dikkatini çeker. Bir iddiaya göre tablo çok kirlenmiş ve ihmal edilmiş olmasına rağmen arkadaşı, Vermeer’in tablosunu tanır; bir diğer iddiaya göre ise tablo ancak satın alınıp temizlendikten sonra Vermeer’in tablosu olduğu anlaşır. Sonuç olarak Des Tomb ve De Stuers aralarında anlaşır, birbirlerine karşı fiyatı arttırmamaya karar verir ve ‘Des Tomb’ tabloyu 1 dolardan daha düşük bir fiyata alır. Oysa Vermeer’in en son satılan tablosu 2004 yılında 30 milyon dolara alıcı bulmuştur. Yani ilk zamanlarında bu çok değerli eserin kıymeti bilinmemiştir. Des Tomb’un ölümüyle birlikte tablo “Mauritshuis Sanat Galerisi”ne bağışlanır. “Mauritshuis Galerisi” 2012 yılında yenilenirken tablo Japonya, İtalya ve Amerika’ya gitmiş ve gittiği her yerde dikkatleri üzerine çekmiştir. Tablo 2014’te Hollanda’ya geri döndüğünde, “Mauritshuis” tablonun artık ödünç verilmeyeceğini ve evinde ziyaretçilere açık olacağını söylemiştir.
19. yüzyılda Fransız bir eleştirmenin Vermeer’in çalışmalarını değerlendirmesiyle ünlenen “İnci Küpeli Kız” tablosu 21. Yüzyılın başlarında sanatçının en ünlü eserlerinden biri haline gelmiştir. Gerek ışığın mükemmel kullanımıyla gerek detayların, renklerin mükemmel yansıtılmasıyla hakkında filmler çekilen, kitaplar yazılan bu eser hâlâ “Mauritshuis Galerisi”nde ziyaretçilerini beklemektedir. Değişen ve gelişen günümüz dünyasında sanatla kalmak dileğiyle.
Comments