Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar kitabında yazdığı şu cümle kitabı okurken çok ilgimi çekmişti. Şöyle demişti Oğuz Atay o satırlarında “ne yazık onlara ki kendilerine açılan saf bir kalbi zaaflarından istifade edilecek , istismar edilecek bir akılsız sayarlar “ Aslında burada anlatılan olayın yanı sıra ilgimi çeken bir şey daha vardı. O da kelimelerin olanları soğukkanlı bir biçimde anlatışıydı. Belki de bu satırların yazılabilmesi için gerçekten tek derdi sevmek olan saf bir kalbin kırılması gerekmişti. Belki de bu satırların yazılabilmesi için o saf kalbi akılsız sayan bir kısım insanlar o saf kalbin zaaflarından istifade etmişler ve o saf kalbi yaralamışlardı. Yani ortada kırılmış bir kalp üzülmüş veya üzülmeye devam
eden bir erkek veya kadın ve yaşanmış onca anı olma ihtimali muhakkaktı. Lakin buna karşın birkaç kelime bir araya gelmiş ve tüm bunları tek bir cümle ile özetlemişti. Bir türlü anlayamıyordum kelimeler tüm bu yaşanılanları aniden ve kısa bir biçimde anlatabilme soğukkanlılığına nasıl ulaşmıştı? Oysa yaşanmış onca şey vardı ve sırf bunların yaşanabilmesi için aradan günler, haftalar, aylar bazen yıllar geçmişti. İnsanın dudaklarından veya kaleminden dökülmüş birkaç kelimenin tüm bu yaşanılanları tek bir cümle ile aniden anlatabilmesi fikri bana yanlış ve bir o kadar da korkutucu gelmişti çünkü tüm yaşanmışlıkları birkaç kelime ile aniden anlatabilen bir insan topluluğu kim bilir o kelimeler ile birbirinin canını ne de çok yakmaktaydı. Şimdi bunları yazınca kendime sormadan edemiyorum. Acaba insanlar birbirlerinin canını yakmaktan ya da kendilerine açılan saf bir kalbi akılsız sayarak zaaflarından istifade etmekten ne anlamaktaydılar? bu şekilde davranmaları onların ne kazanmalarını sağlamaktaydı? Doğru ya unutmuştum belki de tek sebebi kendileri dışındaki herkesin mutsuz olmalarını istemeleriydi. Çünkü insanlar kendilerinden başkalarını düşünmeyecek kadar bencil ve başka birinin mutsuz olmasını umursamayacak kadar kötü olabilirlerdi. Ve insanların bu kadar kötü olabileceğini daha yeni anlamış saf bir kalp şimdilerde o insanlar tarafından kırılmaya mahkûm bir haldeydi.
Comments